Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'ndaki 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katılım sağlayarak, halka hitap etti. Erdoğan açıklamasında "O müptezeller Türkiye'yi ele geçiremeyecekler" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla organize edilen etkinliğe milyonlar, ellerinde Türk bayraklarıyla katıldı.
ERDOĞAN'I, ATATÜRK HAVALİMANI'NDA ÇOK SAYIDA KİŞİ KARŞILADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günü etkinlikleri kapsamında Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen programa katılmak üzere Ankara'dan İstanbul'a geldi. Erdoğan'ı taşıyan uçak saat 20.10'da Atatürk Havalimanı'na indi. Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı'nda İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, çok sayıda iş adamı, sanatçı ve 15 Temmuz gazisi karşıladı. Erdoğan kendisini karşılayanlar ile tek tek tokalaşarak tören alanına geçti.
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ İÇİN SAYGI DURUŞU
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Atatürk Havalimanı'nda Devlet Konukevi Apronu'nda gerçekleştirilen buluşmada, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimiyle mücadele sırasında şehit edilen 251 kişinin isimleri tek tek okundu. Şehitlerin isimleri anılırken vatandaşlar gözyaşlarını tutamadılar.
Daha sonra sahneye davet edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşları selamlayarak konuşma yaptı.
Erdoğan konuşmasına, "Aziz milletim, sevgili İstanbullular, değerli şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, kıymetli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. 2016 yılının 15 Temmuz gecesi, milletimizin istiklalini ve ülkemizin istikbalini korumak için uçakların, tankların, kurşunların karşısına dikilen kahraman milletimizin her bir ferdini hürmetle, muhabbetle selamlıyorum." diyerek başladı.
O gece şehit verilen 251 vatan evladının her birine Allah'tan rahmet niyaz eden Erdoğan, gazilere Allah'tan sıhhat ve afiyet diledi.
"Bu mesaj verildikten sonra her şey elhamdülillah yerli yerine oturdu"
Erdoğan, "Bizler inanıyoruz ki şehitler, peygamberlerden başka hiçbir kula nasip olmayacak en yüce makamın sahibidirler. Kabirleri nur, mekanları cennet olsun inşallah. Emniyet teşkilatımızın bütün kahraman mensuplarını, şanlı polislerimizi bir kez daha muhabbetle kucaklıyorum. Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ülkesine gönülden bağlı her bir subayını, astsubayını, uzman personelini ve erlerini alınlarından öpüyorum. Darbenin ilk anlarından itibaren cesaretle ihanetin üzerine giden yargı mensuplarımıza buradan şükranlarımı sunuyorum. Burası anlamlı bir mekan.
Niye anlamlı biliyor musunuz? O gece burası iki anı tespit etti. Bunlardan bir tanesi saat 23.15 civarı ve tankların arasından Sayın Bay Kemal gelip Bakırköy'e geçti. Bakırköy Belediyesinde kendi ifadesiyle 'Gidebilecek bir otel bulamadığım için oraya gittim.' dedi. 01.15 ve biz de yine buraya indik. Eşim, kızım, torunlarım ve damadımla beraber buraya indik. Burada kim vardı? Burada millet vardı. Beraberce buradan üzerimizden geçen F-16'lar, helikopterler vardı ve onlar mermilerini yağdırıyordu. Fakat biz bir şeye inanıyorduk; 'Korkmayın Allah bizimle beraberdir.' O gece 16 saat süren o süreçte, şahsım basın toplantımı yaptım. Valimiz aynı şekilde. Birinci Ordu Komutanımız aynı şekilde... Basın toplantıları yapıldı, mesaj verildi. Bu mesaj verildikten sonra her şey elhamdülillah yerli yerine oturdu. Bütün mesele neydi? O gece dünyaya örnek teşkil edecek bir dik duruş sergileyen medyamıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, aydınlarımıza buradan şahsım ve milletim adına özellikle teşekkür ediyorum. Sabaha kadar kesintisiz ezan ve sala okuyan imamlarımıza, müezzinlerimize, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum."
"Daha önceki darbelerde Meclis binası fiilen hedef alınmadı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ceptown'dan İslamabat'a, Kudüs'ten Mogadişu'ya bütün dünyanın dört bir köşesinde Türk bayraklarıyla sokaklara çıkan vatandaşlara, soydaşlara, bütün dost ve kardeşlere selamlarını göndererek şunları söyledi:
"O gece barikatları aşarak, tankları geçerek, kurşunları savuşturarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelen, tepelerine bırakılan bombalara rağmen vakur duruşlarını bozmayan milletvekillerimizi selamlıyorum. Millet sokakta istiklalini korurken, milletin vekilleri de orada demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sahip çıkmıştır. Milli Mücadele sürerken işgal kuvvetleri Polatlı'ya kadar geldiler ama Meclis'e saldıramadılar. Daha önceki darbelerde milli iradeye, Meclis ruhuna saldırı olsa bile Meclis binası fiilen hedef alınmadı. 15 Temmuz'daki darbeye teşebbüs eden caniler bunu bile yaptılar. Hamdolsun, milletin iradesine de evine de uzanan eller, bizzat millet tarafından kırıldı. Hiçbir darbe, hiçbir darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı, Allah'ın izniyle bundan sonra da kar kalmayacaktır. Yeter ki siz böyle dik durun. İnşallah, 15 Temmuz'dan sonra artık hiç kimse milletin iradesine el uzatmayı aklının ucundan bile geçiremeyecektir."
"O müptezeller Türkiye'yi ele geçiremeyecekler"
Hiçbir ihanet şebekesinin, terör örgütünün birliği, beraberliği, kardeşliği asla bozamayacağını ifade eden Erdoğan, "Öyleyse ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bundan taviz vermeyeceğiz. Ruhlarını iblise satanlar var. O müptezeller Türkiye'yi ele geçiremeyecekler." diye konuştu.
O karanlık gecede okunan ezanlar ve salalar, kalpleri nasıl bütünleştirdiyse, bundan sonra da aynı inançla, aynı heyecanla, aynı kararlılıkla yola devam edeceklerini belirten Erdoğan, şehitlerin hiçbirini unutmayacaklarını ifade etti.
İstanbul'a Ankara'dan geldiğini hatırlatan Erdoğan, "Ankara Emniyet Müdürlüğü binasını da bombalayıp, yıkmışlardı. Orada da on binler beraber katıldık. Onlar, Emniyet Müdürlüğü binamızı yıkarak, sakalımızı tıraş ettiler. Ama biz, muhteşem bir Emniyet Müdürlüğü binası yaparak, onların kolunu kanadını kırdık. Çünkü tıraş edilen sakal daha gür biter ama kesilen kol yerine gelmez." ifadesini kullandı.
15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım'ı, 16 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçok'u, 63 yaşındaki Ümit Güder'i unutmayacaklarını dile getiren Erdoğan, "Darbecilerin başındaki haini, gözünü kırpmadan vuran Ömer Halisdemir'i, darbecilerle son nefesine kadar çarpışan Albay Sait Ertürk'ü unutmayacağız. Her birini şahsen tanıma şerefine eriştiğim Erol Olçok'u, İlhan Varank'ı, Halil Kantarcı'yı unutmayacağız. Emniyet teşkilatımızın her biri, diğerinden kıymetli 63 mensubunu unutmayacağız. Her yaştan, her meslekten, her meşrepten, çoğunun salaları son nefeslerini vermeden önce okunan 251 şehidimizin hiçbirini unutmayacağız. Unutanların yürekleri kurur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından şu dizeleri okudu, "Hıyabandan geçip semt-i canana vardı onlar / Cennet vatandan fidevs-i alaya erdi onlar / Kimi onbeşlik fidan, kimi asırlık çınardı / Sela-yı şerifle Kur'an'ı öptü onlar / Bezm-i Elest'te kesişmişti yolları / Bir takdir-i ilahiyle yollara düştü onlar / Dediler "altı da bir üstü de birdir yerin" / Şerbet-i şehadeti bir lahzada içti onlar / O gül yüzlerinde güller açmıştı / Ola ki bu-ı nebiye mazhar oldu onlar."
"Bu ülkenin asli sahibi, şehitler ve gazilerin başını çektiği kahramanlardır"
Allah'ın kurdukları tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdiğini ifade eden Erdoğan, şunları ekledi:
"Bir üstadımız ne diyor biliyor musunuz? 'Geceye yenilmeyen her insana ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır. O karanlık geceye teslim olmadıkları için milletimin her bir ferdine minnettarız. O karanlık geceyi aydınlatan herkese minnettarız. Siz bambaşkasınız. Kadınıyla, erkeğiyle bambaşkasınız. Siz kurşunların üzerine gittiniz. Siz mermilerin üzerine gittiniz. Yılmadınız ve bazı gençlerimiz kendilerini tankların altına attı. Bazıları da gazi oldu. Bu yürektir yürek, kürek değil ve bunu ancak bu millet yapar ve siz yaptınız.
Bu ülkenin asli sahibi, şehitler ve gazilerin başını çektiği kahramanlardır. Biz bugün burada özgürce sözümüzü söyleyebiliyor, nefesimizi alabiliyor, işimize, gücümüze bakabiliyorsak, şehitlerimizin, gazilerimizin ve tüm kahramanlarımızın sayesindedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, edebiyatın en güzel eserlerinden biri olarak gördüğü "Bu Vatan Kimin?" şiirinden de şu dizeleri okudu:
"Bu vatan tankların tam karşısında/ Sıradağlar gibi duranlarındır/ Şeytanın Yoldaşı olmuş hainleri/ Alnının çatından vuranlarındır/ Şahlanmış yiğitler kır at misali/ Köpürmüş caddeler Fırat misali/ Kıyama kalkmış nice erkek-kadın misali/ Namussuza hesap soranlarındır/ İsmini yazarak mezar taşına/ Cemreler taşıdın yurdun kışına/ Bakmadan yaşına, başına, ardına/ Bedenini sevdaya sürenlerindir/ Tepeden tırnağa tek vücut olup/ Sokağa, caddeye, meydana dolup/ Bayrağı uğruna gül gibi solup/ Asım şuuruna erenlerindir/ Vatana sevgiyi ibadet bilip/ Bayrağı kendine emanet bilip/ En büyük rütbeyi şehadet bilip/ Bu aşkla toprağa girenlerindir."
"Bu milleti kimse köle yapamaz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Evet işte bu aşkla toprağa girmek var ya bu bambaşka. Rabb'im hepimize şehadeti nasip etsin. Rabb'im bu ülkenin gelecekteki tüm nesillerini de Asım şuuruna erenlerden eylesin diyorum. Biz imanımıza, tarihimize, kültürümüze ve elbette en önemlisi neslimize sahip çıktıkça, Allah'ın izniyle bu ülkeyi kimse işgal edemez, bu milleti kimse köle yapamaz. İşte bunun için gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet ediyoruz. Şayet geleceğimize bu şuurla bakmazsak, Rabb'im muhafaza etsin, 15 Temmuz darbe girişimi işte o zaman başarıya ulaşmış olur."
Konuşmasında halka "Ecdadın emanetine sıkı sıkıya sahip çıkmaya hazır mısınız?" diye seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Hanımlar, Alparslan'ın, Fatih'in, Yavuz'un, cümle şehitlerimizin, gazilerimizin mirasına layık Asım'ın nesillerini yetiştirmeye hazır mısınız? Gençler, Ata'nızdan işaret aldığınızda, arkanızda tüm milletle birlikte yürümeye hazır mısınız? Ey İstanbul, 566 yıldır olduğu gibi ilelebet İslam'ın ve Türk milletinin sembol şehri olarak dünyaya meydan okumaya hazır mısın? Bunun için her gün kalbimizi ve zihnimizi yeniden fethetmeliyiz. Bunun için her birimiz kendi alanımızdaki gayretlerimiz ve başarılarımızla Ulubatlı Hasan gibi burçlara sancağımızı yeniden dikmeliyiz. Bunun için Akşemsettin gibi her gün yüreğimizi pirüpak etmeli, Rabb'imize ram olmalıyız. Bunun için Fatih gibi hedefimize ulaşana kadar durmadan, dinlenmeden, fitneye kulak vermeden, çağımızın ötesine geçecek adımlarla yolumuza devam etmeliyiz. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizden ancak işte bunları başardığımızda razı olacaklardır. Onların aziz ruhlarını muazzep etmemek için daha çok çalışacağız, daha çok mücadele edeceğiz, kendimizi daha çok muhasebeye ve murakabeye çekeceğiz. Unutmayınız, 'Zafer denen kahraman peri·, susandan kaçar da coşana gi·der.' Öyleyse, 'Di·ri·leri· şerefli·, ölüleri· şanlı' bu yolda sonuna kadar yürümeye var mıyız? Rabb'im hepinizden razı olsun."
"Bir kez daha derslerini aldılar"
Kurdukları devletler, inşa ettikleri medeniyetler, geliştirdikleri kültürle hep özgür bir topluluk olarak hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hamdolsun, bunca yıldır milletimize esaret boyunduruğu vurabilen de çıkmadı. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi, buna niyetlenenler hiç eksilmedi. Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, İstiklal Harbi'nde bu niyetleri toprağa gömdük. 15 Temmuz, milletimize esaret boyunduruğu vurma çabalarının farklı bir yöntemiydi. Ülkemizin içine yerleştirdikleri ihanet çetesiyle milletimizi esir alacaklarını sananlar, tıpkı asırlar boyunca hep olduğu gibi, bir kez daha derslerini aldılar. Nasıl biz istiklalimizi ve istikbalimizi korumaktan vazgeçmiyorsak, bizim önümüze tuzaklar kuranlar da emellerinden asla vazgeçmeyecektir.
Bugün ülkemizin önündeki engeller, yaşadığı sıkıntılar, maruz kaldığı saldırılar, hep işte bu kadim kavganın tezahürleridir. Suriye meselesini böyle okumayan, müstevlilerin emellerine hizmet eder. Irak meselesini böyle okumayan, bu oyuna figüranlık yapar. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege konularında karşı tarafı haklı bulanların zihinleri iğfal edilmiş demektir. Ülkemizin diplomatik, askeri, ekonomik alanda verdiği mücadeleyi sıradan bir siyasi çekişme parantezine hapseden, zaten iflah olmaz bir mankurta dönüşmüştür."
"Teröristleri yerle yeksan ediyoruz"
Erdoğan; "Ne diyorlar? Ekonomi battı, ekonomi bitti. Buradan tüm milletime sesleniyorum. Bunlarda insaf yok. Bunlar nankör. Şu anda Türkiye'nin 4 bir yanında, içeride, dışarıda terörle bu denli büyük bir mücadeleyi veren Türkiye'ye karşı acaba kimse ya bu mücadele verilirken biz bu mermiler, bu kurşunlar, bu kalkan uçaklar, helikopterler, bunlar fıstık, leblebi bunu mu dağıtıyorlar. Bunların hepsi para değil mi, bunların hepsi ekonomi değil mi? Bunlar ekonomiden buralara harcanmıyor mu? Biz bütün bunlarla beraber şu anda terörün belini Allah'ın izniyle kırdık, kırıyoruz ve inlerine girdik inlerine. Bak 'Pençe-1' harekatını yaptık, şimdi 'Pençe-2' harekatını yapıyoruz ve bütün bunlarla beraber milletimin başına bela olan bu teröristleri yerle yeksan ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG/PYD gibi bütün terör örgütleriyle aynı şekilde mücadelenin sürdüğüne işaret ederek, "Bunlar bedava olmuyor. Bunun bir bedeli, karşılığı var ama bunu şimdi terörizmi arkasına alan siyasi partiler, onlara destek verenler ne diyor? 'Madem ki böyle yapmayın.' Yapmayalım da canımızdan daha mı kıymetli. Milletimin refahını düşünmekle mükellefiz. Milletimin huzurun düşünmekle mükellefiz. Onun için de bu süreci devam ettiriyoruz." dedi.
Erdoğan, "15 Temmuz bize, sadece o karanlık geceyi değil, onunla birlikte ülkemizin ve milletimizin yaşadığı tüm bu hadiseleri hatırlatması gereken bir semboldür." ifadesini kullandı.
Vatandaşların "Dik dur eğilme bu millet seninle" tezahüratlarına da Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın, dimdik ayaktayız, size güveniyoruz, sizinle beraber yürüyoruz." karşılığını verdi.
Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, gençlik buluşmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Başakşehir Kadın Aktivite Merkezi BAKMER’de yepyeni ve dolu dolu bir eğitim dönemi başladı.